Önümüzdeki seçimlerle ilgili olarak kar??m?zda iki soru duruyor: AKP bugünkü gücünü koruyacak m?? �imdiki halde meydanlara yans?m?? olan irade siyasete intikal edecek mi? Bu sorular? Türkiye'deki
aktif ve
pasif oy kavram?yla yan?tlamaya çal??ay?m.
Türkiye'de siyasal davran??
1950 sonras? özünde iki ?eydir: bir, bütün yanl?? ve eksik tarifine ra?men demokrasi projesidir; iki,
aktif modernle?me dedi?im ve DP'den ba?layarak AP ve ANAP'la devam eden, ekonomi temelli kalk?nma, büyüme, ilerleme hamlesidir. Biraz derinle?tirelim...
Halk?n sesine kulak verilmesi anlam?nda bir demokrasi o kadar büyük ve önemli bir güçtür ki, 1950 y?l? 14 May?s'?ndaki unutulmaz ç?k??tan sonra mesela 1970'lerin ba??nda dönü?erek çevrenin partisi niteli?i kazanan CHP'ye de demokratik tarihinin en büyük ba?ar?s?n? getirmi?tir. Bu, bugün de devam eden bir olgudur. Büyük seçmen kitlesi sesine kulak veren ve oyuna sahip ç?kan siyaseti yukar?ya ta??maktan, bunlar? ihmal eden siyaseti de hemen o anda terk etmekten hiç vazgeçmemi?tir. Sadece 2002 seçimlerinde de?il hemen hemen bütün seçimlerde halk?n "cezaland?rd???" ve "ödüllendirdi?i" partiler vard?r.
Bununla birlikte "halk?n sesine kulak vermek" dedi?imiz ?ey, Türkiye'de siyasetin
"gerçek" sorunlar etraf?nda yap?lmas?d?r. Bütün o DP-AP-ANAP gelene?inin özü budur: altyap? temelinde siyaset üretmek. ?nsanlar y?llar y?l? Demirel'e, ne olursa olsun kendilerine i?-a?-ekmek getirecek birisi olarak bakt?klar? için oy verdi. Bu anlamda
Türkiye'de seçmen çok net bir biçimde siyaseten aktiftir ve siyaseti sever. Toplumun depolitizasyonu için yap?lan onca giri?im bu nedenle iflas etmi?tir.
Toplumsuz siyaset ve negatif oy
2002 seçimleri içine dönmü?, iktidar? devletin elindeki rantlar? kullanmak diye gören, k?sacas?
apolitik politikan?n temsilcisi olan merkez sa??n tasfiyesidir. Buna mukabil ne yapaca?? henüz bilinmese de ideolojik öncelikli bir partinin (elbette yeni toplumsal ko?ullar içinde ve onlar?n etkisiyle) iktidara ta??nmas?d?r. Buna
dinamik oy diyoruz. CHP ise belli bir siyasal kültürün
statik oyunu almaktad?r. Evet,
dinamik kitleye kar?? statik kitlenin oyu: Türk siyasetinin belkemi?i bu kavramd?r. Bunu kaydedelim.
Kaydedelim çünkü, ben bugün meydanlar? dolduran kalabal?klar?n kesinlikle yeni bir politizasyon süreci ba?latt??? ama bunun çok kuvvetli biçimde, çarpan etkisi ile
siyasal oya dönü?meyece?i kan?s?nday?m. Çünkü, sal? günü de belirtti?im üzere, bu siyaseti
toplumsuz siyaset olarak nitelendiriyorum. �öyle söyleyeyim: bir iktidar bu talepleri dikkate almak zorundad?r ama bu talepler bir iktidar üretmek için yeterli de?ildir.
Bu da demektir ki, e?er CHP kendisini bu oylar?n sahibi olarak görüyorsa, do?rudur, anketler de onu göstermi?tir, Baykal ve partisi bu momentumla oylar?n?n önemli bir bölümünü kemikle?tirmi?tir,
statik kitleyi korumaktad?r fakat, mesela bu seçimde oy kullanacak 4.5 milyon yeni seçmen, k?rsal alan, yeni sosyolojik gruplar?n yani
dinamik kitlenin CHP'ye ve di?er partilere farkl? bir politika geli?tirmedi?i takdirde yönelmesi olanaks?zd?r. Ayn? ?ey merkez sa? için de geçerlidir.
Bu iki kanada verilecek oylar, küçümsenmeyecek bir mebla?a ula?sa da,
negatif oy dedi?imiz tepki oylar?d?r ve bir çaresizlik duygusuyla verilecektir. Gerçek oy,
pozitif oydur ve sadece proje/ideoloji temelinde biçimlenen reel siyasete verilecektir.
Bizden söylemesi!